Öğr. Gör. ve Hattat Semra Güler'le O'nun Niyazı isimli sergi hakkında söyleşi yapıldı. Güler sergi süreci ve eserler hakkında bilgi verdi. 

Bab-ı Nun Gelenekli Sanatlar ve Kültür Derneği çatısı altında Bursa’da öz sanatlarımıza yeni isimler ve eserler kazandıran sanatkârlar Dumlupınar Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ile birlikte 28 Nisan Pazartesi günü Kütahya’da Kutlu Doğum etkinlikleri bağlamında O’nun Niyazı”  sergisi açtı.

Kütahyalı sanatseverlerin, Vav-Der Gelenekli Sanatlar Derneği mensuplarının, öğretim üyelerinin ve öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği “O’nun (sav) Niyazı” serlevhalı geleneksel sanatlar sergisi özelinde etkinliğe emeği geçen sanatkârlarla hasbıhal ettik.

İSLAM SANATLARI GÖRÜNENİN ÖTESİNE İŞARET EDEN FELSEFESİYLE HAYAT BULUR

O'nun Niyazı sergi fikri nasıl ortaya çıktı? Bursa'da hazırlanıp da Kütahya'daki sanatseverlerin irfanına arz edilen serginin hikayesini anlatır mısınız?

 “O'nun (sav) Niyazı” sergi fikri Ahmet Efe tarafından hazırlanmış olan“Peygamberimizin 40 Duası” adlı küçük kitaptan çıktı. 

Biz, 40 duanın hepsini hattat arkadaşlarla aramızda bölüşüp, hocamız Hattat Mahmut Şahin rehberliğinde istiflerini hazırladık. Yazılar tamamlandıktan sonra, müzehhip arkadaşlara teslim edildi ve 40 dua ayrı levha halini aldı.

Ne kadar çalıştınız?

Bütün bu çalışmalar yaklaşık altı ay gibi bir zaman diliminin sonucudur. 

Sergi içeriğinde neler var? Ağırlıklı tema nedir?

O'nun (sav) Niyazı Sergisi, Dumlupınar İlahiyat Fakültesi ve Bursa Bab-ı Nun Gelenekli Sanatlar ve Kültür Derneği'nin ortak bir çalışmasıdır. 

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi'nde göreve başladığım zaman, dekanımız Prof. Dr. Bilal KemikliKutlu Doğum için bir sergi hazırlamamızı rica etti. 

Bizim de zaten hali hazırda Peygamberimizin 40 Duası çalışmamız mevcuttu. Böylece, Dumlupınar Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin Kutlu Doğum etkinliklerinden birisi de Gelenekli İslam Sanatları Sergisi olmuş oldu.

Sergi içeriğinden de söz eder misiniz?

Sergimizin ana temasını Peygamber Efendimizin (sav) 40 duası oluşturuyor. Bununla birlikte, hilye-i şerif, ism-i nebi, kelam-ı kibar ve ayet-i kerime levhaları da yer almaktadır. Toplam 52 eser, sanatseverlerin ilgisine sunulmuştur.

 Kütahyalılar serginize ilgi gösterdi mi?

Sergimiz Dumlupınar Üniversitesi'nin merkez kampüsü olan Evliya Çelebi Yerleşkesinde sergilendiği için, ağırlıklı olarak öğretim üyeleri, üniversite personeli ve öğrencilerin ilgisini çekti. Şehir merkezinden hususi olarak sergimizi görmeye gelenler oldu hatta bu vesileyle üniversiteyi de gördüklerini belirttiler.

 Özellikle akkase tekniğinde yapılmış tablolara ilgi yoğundu. Akkasenin yapıştırma veya kazıma olmadan defalarca tekneye yatırılarak yapılıyor olmasına çok şaşırdılar. Oldukça zor bir teknik kullanılması hayranlığı daha da arttırdı.

 İSLAM SANATLARI GÖRÜNENİN ÖTESİNE İŞARET EDEN FELSEFESİYLE HAYAT BULUR

 Bu ilgiyi neye bağlıyorsunuz?

Bu ilgiyi iki farklı sebebe bağlıyorum. Birincisi hepimizin fıtratındaki güzellik ve estetik duygusu... İslâm sanatları, görünenin ötesine işaret eden bir felsefeyle hayat buluyor. Bu da insanları cezbediyor. İkincisi ise Anadolu'nun birçok bölgesinde olduğu gibi Kütahya'nın da, (İstanbul, Bursa, Ankara gibi büyükşehirlere nazaran) bu sanatlardan mahrum kalması. İnşallah böyle sergiler ve Hocam Mahmut Şahin'in özverili çalışmalarıyla hat, ebru, tezhip, naht ve kat'ı gibi öz sanatlarımız Kütahyalılarla buluşacak.

 O'nun (sav) Niyazı sergisi özelinde okuyucularımıza nasıl bir mesaj iletmek istersiniz?

Dumlupınar Üniversitesi İlahiyat Fakültesi yeni kurulan bir fakülte olmasına rağmen çok kaliteli işlere imza atıyor. Bursa Bab-ı Nun Derneği mensubu arkadaşlarıma da katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum. Sergimiz 2 Mayıs'a kadar Dumlupınar Üniversitesi Bedesten’de açık olacak. Bütün Kütahyalıları bekliyoruz.